20 Aralık 2015 Pazar

Demir Eksikliği Hastalığına İyi Gelen Şeyler

İnsan vücudunun, akciğerlere gelen oksijeni tüm vücuda taşıyabilmesi için demire ihtiyacı vardır. Bu hayatsal element hemoglobin adı verilen ve oksijen taşımakla yükümlü molekülün yapısında yer alır. Ayrıca hemoglobin, kana kırmızı rengini veren bir proteindir.  ya da düşük hemoglobin düzeyleri yaygın olarak anemi (nedenleri, belirtileri, tedavisi) bilinen durumuna yol açabilir.

Yani, biz kanda demir minerali seviyesini artırılması hakkındaki sorunun cevabını ararken aslında kan hemoglobin düzeyini arttırmanın yollarını arıyoruzdur. Kan demir seviyesini artırmak için çok etkili bazı ev ve bitkisel ilaçlar bulunmaktadır. Fakat bundan önce kandaki demir eksikliğinin nedenlerini bilmek gerekir.

DEMİR EKSİKLİĞİ NEDENLERİ
Düşük kan demir düzeyi (demir eksikliği) yorgunluk, deride solukluk, halsizlik, enerji düzeyleri tükenmiş ve zayıflamış bir bağışıklık sistemine neden olabilir. İlaveten otururken ayağa kalkıldığında düşük tansiyon, azalan iştah, hafif antrenmanda dahi nefes darlığı, çabuk kırılan tırnak- saçve uykusuzluk genel belirtilerdir.

Kandaki demir eksikliği daha sık bebekler, yeni yürümeye başlayan çocuklar, çocukların yanı sıra, kadınların adet döngüsü veya gebelik dönemlerinde görülebilir. Genel olarak, kandaki demir eksikliğinin nedenleri şöyle sıralanabilir.

Diyette demir alınımının yetersiz olması düşük kan hemoglobin düzeyinin en sık nedenidir. Demir, demir yönünden zengin gıdalarının kaynakları türetilen bir diyet mineraldir. Demirden zengin besinlerin yeterli miktarda alınmaması, düşük kan demir seviyelerine yol açabilir.
Ağır ve şiddetli adet kanaması, kadınlarda demir eksikliği neden olabilir. Aybaşı sorunlarında demir düzeyinin yönetilmesi çok önemlidir.
Bazen kan kaybı gastrit, mide ülseri, duodenal ülser, hemoroid, kanlı veya katran gibi dışkı, miyom, mesane tümörü, mide kanseri veya kolorektal kanser vb. gibi durumlarda oluşur. Bu tıbbi koşullar, aynı zamanda kandaki düşük demir seviyesinden sorumludur.

Bazı insanlar vücutlarındaki demiri ememez. Çölyak hastalığı veya Crohn hastalığı gibi bağırsak bozukluğunda demirin emilmesi mümkün olmayabilir. Yada ince bağırsaktaki çeşitli nedenlerden dolayı olabilir. İnce bağırsağın bir parçası ameliyatla alındığında yada mide asiti blokerleri gibi bazı ilaçlar(Ülser ilaçları demir emilimini azaltan bir etkendir) kandaki demir eksikliğine neden olabilir.

Gebelik döneminde de Hamile kadınlar demir eksikliği ile karşı karşıyadır. Büyüyen cenin için daha fazla demir gereksiniminin olması yanı sıra kendi kan hacminin artırılması için kendi vücut ihtiyacı olarak daha fazla demir gereklidir.

Düşük kan hemoglobin nedenleri genel olarak bunlardır. Ancak, bunlardan bazılarında kan demir seviyesini artırmak için bitkisel ilaçlar ve birçok doğal ev ilaçları vardır. Aşağıdaki ipuçlarını okuyarak, kandaki hemoglobin / demir seviyesinin nasıl artırılacağı hakkında fikir edinebilirsiniz.

KANDAKİ DEMİR NASIL ARTIRILIR? İŞTE İPUÇLARI…
Kan demir seviyesini artırmak için en verimli ve en kolay yolu demir bakımından zengin gıdalar alınmasıdır. Tabiî ki demir düzeylerini artırmak için pek çok bitkisel ilaçlar da vardır.

DEMİR YÖNÜNDEN ZENGİN BESİNLER
Demir açısından zengin gıdalar ıspanak, pancar, soya fasulyesi, elma, badem, armut, domates, patates soyma, incir ve yonca filizidir. Vücudunuzun demir düzeylerini artırmak için bu besinlerin her gün en az 5-7 adetinin bir kombinasyonu alınmalıdır. Bu besinlerin pişirilmeden alınması kişinin demir ihtiyacını karşılayacaktır. Pişirme yarı yarıya demiri tahrip eder. Eğer pişirilecekse yarı pişirme her zaman etkili bir yöntemdir.

Demir emilimini azaltan faktörlerden özellikle kaçınmalısınız. Mümkün olduğunca çay, kahve, sigara ve alkolden kaçının. Bu nedenle kahve ve çayın yemekten sonra içilmemesi gerekiyor. Çay, kahve vb. içecekler bitkisel çay eklenerek tüketilebilir. Demir emilimini azaltan diğer bir gıda ise "süt" tür. Süt, demirin emilebilmesi için gereken midedeki asidik ortamı nötralize etmektedir. Bu da yeterli emilimin olmaması anlamına gelmektedir. Taze meyve suları gibi demir açısından zengin demir içeriği olan gıdaların bazıları şunlardır:

PANCAR: Pancar: pancar suyu, elma suyu ve bal ile bir karışım yapılarak alınabilir. Bu, beta karoten ve demir içeriği bakımından olağanüstü destek sağlar.

MUZ:
 Olgunlaşmış muz en zengin demir kaynaklarından biridir. Kan hemoglobin üretimini teşvik etmek için günde iki kez bal ile muz alınız.
C VİTAMİNİ AÇISINDAN ZENGİN GIDALAR: Bu vitamin, vücuttaki demirin emilimini artırmak için etkilidir. Böylece, düşük hemoglobin düzeyleri olan bireylerin diyetlerine daha fazla C vitamini eklenmelidir. C vitamini açısından zengin gıdalar meyve ve sebzelerdir. Ayrıca frenk üzümü, guava, çilek, limon, portakal, kivi, mandalina, greyfurt, ahududu, lychees(Litchi chinensis=kral meyvesi), nektarin, şeftali ve mango sıralanabilir. C vitamini içerir biber zengin sebzeler, bahar yeşillikleri, brüksel lahanası, brokoli, kıvırcık lahana, kabak, bezelye, karnabahar, domates, yeşil lahana, patates vb. sebzelerdir.
BAL: Bal kandaki demir seviyesini artırmak için mükemmel bir çözümdür. Bal manganez, bakır ve demir gibi mineraller açısından zengin olduğu gibi kandaki hemoglobini artırır.

DEMİRİ ARTIRMAK İÇİN ÇEŞİTLİ BESİNLER

Demir açısından zengin, yüksek demir veya kan oluşturma yeteneğine sahip birçok bitkiler vardır. Fakat bunlar kullanılmadan önce -özellikle de devam eden bir ilacınız yada kronik bir rahatsızlığınız varsa- doktorunuza danışın.
PAU D'ARCO KABUĞU(Taheebo= Tabebuia avellanedeae): Amazon yağmur ormanlarında yetişen bir bitkidir. Bu bitki sadece bir aylık süre içinde kırmızı kan hücrelerinin yeniden oluşmasını sağlar. Ayrıca mükemmel bir kan temizleyici ve kan yapıcı olup ayrıca karaciğer ve endokrin bezlerinin yardımcısıdır.

ISIRGAN OTU(Urtica dioica): Isırgan otu, demir açısından zengin bilinen bitkilerdendir. Ispanak ve su teresi (demir içeriği de yüksek) 'de ısırgan otu gibidir.

ET: Et hem protein açısından hem de demir yönünden zengin bir besindir. Kalp ve damar sağlığı için yağsız et tercih edilmelidir.

KELP: Özellikle Amerika'da okyanus kıyılarında yetişen kahverengi bir yosun türüdür. Demir açısından zengin olan bu bitki spirulina, Chlorella, dulse ve deniz marulu gibi diğer kaynaklarla aynı kategoride yer alabilir. Bu bitki, sadece demir ve diğer mineraller bakımından yüksek değil, aynı zamanda zengin bir iyot kaynağıdır. Bu sebeple genellikle tiroidi güçlendirmek ve metabolizmasını düzenlemek için kullanılır.

KARAHİNDİBA YAPRAKLARI: Karahindiba yaprakları sadece mütevazı miktarda demir içerir. Ancak, Bu bitki, yiyecek veya takviye demir olmasının yan ısıra vücutta demirin absorbesine yardımcı olur. Ispanak veya ısırgan gibi büyük miktarda demir içeren yada demir takviyesi veya diğer otlarla alındığında karahindiba en iyisidir.

KIRMIZI YONCA ÇİÇEKLERİ& DULAVRATOTU KÖKÜ: Kırmızı yonca Çiçekler & Dulavratotu Kökü güçlü kan temizleyicileridir. Bu otlar, demir takviyeleri veya diğer demir yönünden zengin otlar ile alındığında yararlıdır. Bu şifalı bitkiler sağlık açısından yararlı olduğu gibi demir emilimi yönünden son derece verimlidirler.

KEKİK(Thymus serpyllum, Thymus vulgaris): Kekik, yüksek demir içermesinin yanı sıra güçlü lezzete sahip bir bitkidir. Bu nedenle, bitki kapsüllü ve hap şeklinde alınabilir. Fakat küçük sadece küçük miktarlarda tüketilebilir. Kekik otu, mevsim gıdaları ile kullanılabilir.

Yukarıda sıralananlar önemli miktarda demir elementi içerir. Bu bitkiler kadar olmasa da maydanoz, kimyon, nane (Podina), köri tozu ve tarçın da kayda değer miktarda demir içerir.
Share:
Devamını Oku..

Demir Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?

Kansızlığın en çok görülen türü demir eksikliği ile oluşan kansızlıktır. Alvuyarların oksijen taşımasını sağlamasında işlevi olan demir mineralini vücut üretemez. Bu yüzden dışardan gıdalar yoluyla alınır. Yumurta, soya fasulyesi, et, pekmez gibi besinler demir içerir.
Vücut demirinin yaklaşık olarak % 73’ü hemoglobinde yer alır. % 12-17’si ferritin ve hemosiderin adı verilen moleküllerde depolanmıştır. Geri kalan % 15 demir ise myoglobinde depolanmış olup kas hücreleri için oksijen deposu görevi görürler.
Beynin bazı bölgeleri demir eksikliğine karşı hassastır. Ayrıca demir minerali sinir hücreleri arasında ya da bir sinir hücresi ile başka bir tür hücre arasında iletişimi gerçekleştiren kimyasalların sentezine yardımcı olur.
Demir yetersizliği, demir rezervlerin boşalmasıyla başlar, demire bağlı enzimlerin ve demir içeren hemoglobinle miyoglobin gibi proteinlerin azalmasıyla devam eder.
Kırmızı kan hücreleri, 3-4 ay boyunca vücutta hareket ederler. Vücut parçaları, daha sonra eski kımızı kan hücrelerini dışarı atar. Demir, kırmızı kan hücrelerinin önemli bir parçasıdır. Demir olmadan, kan, oksijeni etkin bir biçimde taşıyamaz. Vücut genellikle gerekli demiri günlük diyetten temin eder, ya da eski kırmızı kan hücrelerindeki demiri yeniden kullanıma sokar. Kırmızı kan hücreleri, demir, kobalt, bakır, B vitaminleri ve amino asitler gibi bir çok besini gerektiren bir süreç ile kemik iliği tarafından sürekli bir biçimde üretilir. Dr. Elson Haas “Staying Healthy with Nutrition” adlı kitabında, sağlıklı bir kişinin her bir dakikada 115 milyon kırmızı kan hücresi ürettiğini, her hangi bir vakitte kan dolaşımında ortalama 20 trilyon kırmızı kan hücresi bulunduğunu söylemektedir. Kan dolaşımındaki her hangi bir kırmızı kan hücresi, parçalanmadan ve demiri tekrar kullanıma girmeden önce ortalama 120 gün işlevini sürdürür.
Demir Eksikliği Değerleri
Dünya Sağlık Örgütü’nün kriterlerine göre, hemoglobin seviyesinin kadınlarda 12g/dL, erkeklerde ise 13g/dL’nin altına düşmesi anemi olarak kabul edilir.

Günlük Demir İhtiyacı

The Linus Pauling Institute, ergen genç kızların günde 26 mg, adet öncesi kadınların 33 mg., erkeklerin ya da adet sonrasındaki vejetaryen kadınların günde 14 mg. demir almasını önermektedir.

Demir Eksikliği Nedenleri

Vücutta yeterince demir olmadığında, vücut daha az kırmızı kan hücresi, ya da daha küçük kırmızı kan hücresi üretir. Buna, demir eksikliği anemisi adı verilir. Kırmızı kan hücreleri dokulara oksijen taşırlar. Sağlıklı kırmızı kan hücreleri kemik iliği tarafından üretilir.
Beslenmede yeteri kadar demir içeren gıdalara yer verilmemesi, adet kanamaları, sık doğum, demirin bağırsakta yeteri kadar emilememesi, kanamaya neden olan hastalıklar, vejeteryan beslenme demir eksikliği nedenleri olarak sayılabilir. Bağırsaklardaki çengelli solucan ve malarya mikrobu demir eksikliğine yol açan etkenler arasındadır.
Bazı araştırmalar, vücuttaki iltihabın da kansızlık sebebi olabileceğini göstermektedir. Zira iltihaplanma, demir emilimini ve demirin kırmızı kan hücrelerinden geri dönüşümünü azaltan hepcidin adlı peptid hormonunu artırır.

Demir Eksikliği Nasıl Olur?

Demir eksikliği belli evrelerle oluşur. İlki ve hafif olan demir eksinliğine demir azalması adı verilir. Bu evrede, vücutta düzgün fonksiyon için yeterli demir olmasına karşın demir depoları azalmıştır. Demir eksikliğinin hafif evresinde, depolardaki tüm demir kullanılmış ve bu serum demir düzeylerinin düşmesine sebep olmuştur. Bu evrede küçük kırmızı kan hücreleri üretilmeye başlanır. Demir eksikliğinin son evresi, demir eksikliği anemisidir. Bu evrede, vücutta hiç demir kalmamıştır. Üretilen kırmızı kan hücreleri normalden küçüktür ve bir çoğunun rengi soluktur.

Demir Eksikliği Belirtileri

Ciltte görülen solukluk, halsizlik, çabuk yorulma, iştahsızlık, nefes darlığı, baş ağrısı, baş dönmesi, kolay üşüme, çarpıntı, hafıza ve dikkat azalması, tırnaklarda kolay kırılma, dil papillalarında düzleşme, ve dudak çatlamaları görülür. Demir yetersizliği saç dökülmesine de neden olabilir.
Share:
Devamını Oku..

Demir Eksikliği İçin Bitkisel Tedaviler

KANSIZLIK (ANEMİ)

Kanda kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar) bulunur. Bu kan hücrelerinin yapısında oksijenin taşınmasını ve bu hücrelerin kırmızı olmasını sağlayan hemoglobin bulunur. Nefes alırken akciğerdeki oksijen, bu hemoglobinin yapısına bağlanarak taşınır. Bu hemoglobinin kanda bulunması gereken miktarın altında olması sonucu kansızlık (anemi) ortaya çıkar. Bu olması gereken minimum değerler erkekte 13 g/dl, kadında ise 12 g/dl dir. Bunlar dünya sağlık örgütünün belirlediği değerlerdir. 6 yaşa kadarki çocuklarda 11 g/dl, 6-15 yaş arasında ise 12 g/dl’nin altında olması kansızlığın göstergesidir.
Dünyada kadınlarda görülme sıklığı yüzde 30-40, erkeklerde yaklaşık yüzde 20′ dir. Bu kansızlıklar arasında en çok görülen demir eksikliği anemisidir. Anemi hastalarının yaklaşık yüzde 90’ında görülür.

ANEMİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Demir eksikliğinde vakaların çoğunda bir belirti görülmez. Yapılan kan tahlilleri sonucu teşhis konabilir. Eğer hastalık ilerlemiş ve şiddetli ise halsizlik, solukluk, yorgunluk, iştahsızlık, kabızlık gibi durumlar oluşur. Fiziksel bir aktivite sırasında çarpıntı, nefes almada güçlük, çabuk yorulma hastalığın şiddetine göre ortaya çıkar. Hastalar pika toprak ya da kil gibi yiyecek olmayan maddeleri yemek ister.

Bunlar dışında şu belirtiler olabilir:

Baş dönmesi, kulak çınlaması,
Ağız kenarında çatlaklar,
Tırnakların kaşık şeklini alması, çatlaklar oluşması,
Dilde kızarma, çatlak ve kabarcık oluşumu,
Yutarken zorlanma, ağrılı yutma,
Demir eksikliği olan çocukların yürümesi, oturması, konuşması gecikir. Bu çocuklarda davranış bozukluğu ortaya çıkar ve öğrenme güçleşir. Bağışıklık sistemi zayıflar ve hastalığa yakalanma ihtimali artar.

ANEMİ TEŞHİSİ

Yapılan fizik muayene, hastanın doktora anlattıkları ve kan tahlilleri sonucu tanı konur. Alyuvarlar mikroskobik olarak incelenir. Kan hemoglobini, serum ferritin düzeyi, demir bağlama kapasitesine bakılır. Zor değildir fakat bazı hastalıklarla (örneğin akdeniz anemisi) karıştırılabilir. Bu yüzden dikkat edilmelidir.

 ANEMİ RİSK FAKTÖRLERİ

Anemi riskini artıran faktörler arasında şunlar bulunur:
·Demir, vitamin ve mineralden fakir beslenme
·Cerrahi operasyon veya yaralanmadan dolayı oluşan kan kaybı
·Böbrek hastalığı, kanser, diyabet, romatoidartrit, HIV/AIDS, iltihabi barsak hastalıkları (Crohn hastalığı da dahil), karaciğer hastalığı, kalp yetmezliği ve tiroit hastalıkları gibi uzun süreli ve ağır hastalıklar
·Uzun süren enfeksiyonlar
·Ailede orak hücreli anemi veya talasemi gibi kalıtsal anemi öyküsünün varlığı

ANEMİDEN NASIL KORUNMALI?

Bazı anemi tiplerinin, özellikle demir veya vitamin eksikliklerine bağlı anemilerin tekrar tekrar oluşmasını önlemek olasıdır. Beslenmede yapılacak değişiklikler veya takviyeler bu çeşit anemilerin tekrarlamasını önler.
Anemide altta yatan nedeni tedavi etmek durumu önleyebilir (veya yeni kansızlık ataklarını önler). Örneğin, bir ilaç sizde anemiye sebep oluyorsa, doktor başka bir tip ilaç yazabilir.
Aneminin kötüleşmesini önlemek için, doktorunuza bulgu ve belirtilerinizi anlatın. Testler ve gereksinim duyabileceğiniz tedavi planı ile ilgili olarak doktorunuzla konuşun.
Orak hücreli anemi gibi bazı tür kalıtsal anemiler önlenemez. Kalıtsal aneminiz varsa tedavi ve sürekli bakım için doktorunuzla konuşmalısınız.

ANEMİ HASTALARININ BESLENMELERİ

Anemi hastalığının tedavi sürecinde hastanın beslenmesinede dikkat etmesi gerekmektedir.Özellikle vücuda demir takviyesi yapabilen yiyecekleri seçmesi sağlığı açısından çok önemlidir. 
1- Kırmızı et, kuru baklagiller, kuru meyve (kuru üzüm, kuru incir gibi), yeşil yapraklı sebzeler, pekmezİdaha çok yiyin. 2- Vitamin - C (günde 100 miligram) alın. C-vitamini demirin barsaklardan emilmesini arttırır. 3- Demir bakımından zengin besinler alın (baklagiller, mercimek, darı, nohut, koyu yeşil renkli sebzeler, pekmez, demirle zenginleştirilmiş tahıl ürünleri, kuru kayısı, kuru şeftali, balkabağı, ayçekirdeği, fıstık, ceviz, badem, soya fasülyesi gibi) 4- Demir hapı alanların yoğurt alması faydalıdır. Yoğurtta bulunan laktik asit demirin vücutta depolanmasını kolaylaştırır. 5- Demir emilimini azaltan besinlerden uzak durun: kafeinli içecekler, yumurta, Süt ve kepek (kepekli ekmek gibi) 6- Eğer demir eksikliği aneminiz yoksa demir almanıza gerek yoktur; ayrıca demir damar sertiğine neden olabilir, bu nedenle demir eksikliği aneminiz yoksa demir içermeyen vitamin hapları kullanın.

ANEMİ TEDAVİSİ

Demir eksikliği tedavisinde uygulanan yöntem ağızdan demir ilacı verilmesidir. 2 ay sonra hasta normale döner ancak demir depolarının doldurulması için uzun bir süre daha demir tedavisi uygulanır. Bu tedavi bir yıla kadar çıkabilir.
Bebeklerde şurup ya da damla yoluyla ilaç verilir. Dışkı koyulaşır. Dişler de siyahlaşma olabilir ama geçicidir. İlaç alımı aç karnına ya da öğün arasında olmalıdır. Çünkü böylece demir daha iyi emilir. Ayrıca C vitaminiyle beraber ilacın verilmesi emilimini arttırır. Süt ve süt ürünleriyle beraber alınması sakıncalıdır. Demirin emilimini azaltır.
Bağırsaklarında emilim bozukluğu olanlar ya da hap kullanmak istemeyenler için kalçadan iğneyle demir enjekte edilir. Yan etkileri fazladır ve doktor tavsiyesine göre uygulanmalıdır. Bu yan etkiler: Bulantı, kusma, ishal gibi sorunlardır. Kalçadan yapıldığında alerji, ağrı, yanma gibi durumlar ortaya çıkabilir.
Share:
Devamını Oku..

19 Aralık 2015 Cumartesi

Demir Eksikliğinin Nedenleri Nelerdir?

Demir Eksikliği Anemisi Nedir? Nasıl Oluşur?
Anemi, hemoglobinin yaş ve cinse göre normal kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Anemi kendisi başlı başına bir hastalık grubunu oluşturduğu gibi diğer birçok hastalığın klinik belirtilerinden birini oluşturur. Hemoglobinin esas fonksiyonu, akciğerlerden dokulara oksijen taşımaktır. Anemide, kanın oksijen taşıma kapasitesi azaldığından, dokulara taşınan oksijen miktarı da azaldığı için doku hipoksisi gelişir.
Hipoksi sonucu, doku ve organların fonksiyonları bozulur; bundan dolayı aneminin belirtileri pek çok sistemde ortaya çıkar; özellikle kalp, kas ve sinir sistemi belirtileri önemlidir. Demir eksikliği anemisi çeşitli nedenlere bağlı olarak vücuttaki demir miktarının normal değerlerin altında olmasıdır. Demir eksikliğinde demir depoları kan yapımı için yetersiz olduğu için anemi gelişir.
Normal erişkin bir insanda toplam vücut demiri 4 gram civarındadır. Vücutdaki demirin en önemli kısmı hemoglobinin yapısındadır. Yöresel ve ekonomik koşullara göre değişmekle birlikte ortalama bir diyette ortalama 10mg/gün demir vardır. Diyetteki demirin yüzde 10–15 ‘i emilir. Demir depolarının durumu ve kan yapım hızına göre emilen miktar 4–5 kat artabilir. Demir depolarının azalması halinde ince bağırsak da gerçekleşen demir emilimi azalır. C vitamini demir emilimini arttırır, çay ve kahve demir emilimini azaltır.
Hastalığın Görülme Sıklığı Nedir?
Demir eksikliği anemisi dünyada en sık görülen anemidir. Dünyada yüzde 10–30,ülkemizde yüzde 15–40 demir eksikliği anemisi olduğu söylenmektedir. En sık gördüğümüz hematolojik hastalık olan demir eksikliği en sık kötü ekonomik şartlarda yaşayan insanlarda, bebeklik döneminde, yaşlılarda, gebe ve gebe olmayan diğer kadınlarda görülür. Demir eksikliği; diyette yeterli demir bulunmaması veya diyette yeterli demir olduğu halde emiliminde kusur olması, gebelik ve çocukluk dönemi gibi ihtiyacın arttığı hallerde ve mide bağırsak sistemi veya diğer sistemlerde kan kaybı sonucu demir eksikliği oluşur.
Demir Eksikliği Anemi’sinin Belirtileri Nelerdir?
Demir eksikliğinde klinik bulgular; yavaş gelişen demir eksikliği durumlarında buğular silik olup, klinik belirtiler yavaş gelişir. Halsizlik, iştahsızlık, inatçı baş ağrıları, kol ve bacaklarda uyuşmalar, nefes darlığı, çarpıntı hissi, ağız ve dilde yanma hissi, dudak kenarında çatlaklar, yutma güçlüğü gibi belirtiler görülür.
Çocuklarda, büyüme ve zihinsel gelişimde yavaşlama, huzursuzluk, uykuya eğilim, öğrenme ve davranış bozuklukları, infeksiyonlara karşı direnç azalması görülür. Erişkinlerde unutkanlık, hareketle çabuk yorulma, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı görülür. Demir eksikliği olan gebelerde erken doğum, düşük kilolu bebek, doğum sonrası kan nakli ihtiyacı gibi durumlara neden olur.
Labaratuvar olarak hemoglobin, hematokrit, demir, ferritin düşük, serum transferin satürasyonu artmış olarak saptanır.
Share:
Devamını Oku..

18 Aralık 2015 Cuma

Demir Eksikliği İçin Beslenme Programı

Demir eksikliği Türkiye’de çok görülen bir hastalıktır. Demir vücudumuz için önemli bir mineraldir, vücutta üretilmediği için besinler yoluyla yeterli miktarda alınması gereklidir. Özellikle bazı dönemlerde ve riskli gruplarda demir alımı takip edilmelidir. Hamileler ve bebeğini emzirenler, çocuklar, büyüme çağında ve aşırı adet kanaması geçiren genç kızlar risk grubundadır. Gelişme çağındaki çocukların vücut ve beyin gelişimleri için önemlidir.
Demir eksikliğine bağlı kansızlık, basit bir kan testi ile belirlenebilir. Ülkemizde üreme çağındaki birçok kadında demir eksikliğine bağlı kansızlık görülebilmektedir.
Vücuttaki demir deposu tükenirse
Demir eksikliğiyle karşı karşıya kalabilecek riskli grup dışında aşırı kan kaybına bağlı bazı durumlar da anemiye sebep olabilir; mine kanaması, peptik ülser, bağırsak kanseri, rahim kanseri uzun dönem aspirin kullanımı gibi.
Kanda oksijeni taşıyan hücrelerin ismi “alyuvar”dır. Bu hücreler vücutta düzenli olarak kemik iliğinde üretilir. Besinlerle aldığımız demir, alyuvarların yapımı ve oksijen taşıması için önemlidir. Besinlerle gelen demirin ihtiyaç fazlası, vücutta depolanır. Ancak yeterli demir alınmazsa bu depo tükenir ve alyuvar üretimi aksamaya başlar.
Demir kırmızı kan hücrelerindeki hemoglobinin yapısına girerek oksijen taşımaya yardımcı olduğundan, demir eksikliğinde yeterli oksijen taşınamaz. Bu durumda enerji üretimi için oksijen ihtiyacı da aksar, kalp yorulur, kişi kendini güçsüz hisseder, uyku hali ve yorgunluk dikkat çekici hale gelir.
Demir eksikliği belirtileri şöyle sıralanabilir:
  • Yorgunluk ve enerji azlığı
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Sinirlilik
  • Bağışıklık sisteminde zayıflık
  • Çarpıntı ve Nefes darlığı
  • Solgun cilt, dişeti ve tırnaklarda kırılmalar
  • Yiyecek dışındaki şeylere istek. Örneğin: toprak, buz gibi
  • Tahriş olmuş dil
İlaç tedavisi besinlerle desteklenmeli
Hekim tarafından önerilen ilaç tedavisi çok düzenli bir şekilde uygulanmalı ve bu tedavi, demir yönünden zengin besinlerle desteklenmelidir.
Demir minerali en çok kuru kayısı ve kuru üzüm gibi kurutulmuş meyveler, kırmızı et ve karaciğerpekmeztahıllaryumurtalahana,fasulyepancarpatatesfındıkbademşeftaliarmuthurmakabak ve balık bol miktarda bulunmaktadır. Bu gibi yiyeceklerin tüketimi vücudun demir ihtiyacını karşılayacaktır. Bazı nedenlerden dolayı kişide demir eksikliği görülebilir. Bunların başında kırmızı et yememek, vejetaryen bir rejim uygulamak gelmektedir. Aşırı kan kaybetme, diyaliz hastalığı, A vitamini eksikliği de demir eksikliğine yol açmaktadır.
Ayrıca kalsiyum demir emilimini engeller, bu yüzden süt ve sütlü ürünler demir takviyesi olan ilaçla birlikte alınmamalıdır. C vitamini ise demir emilimini artırırken hemoglobin üretiminde de önemli yer tutar. Bu yüzden demirden zengin besinler yerken, yanında C vitamini olmasına dikkat etmek gerekir. Kivi, portakal, mandalina, bol limonlu salata kolay seçimler olabilir…
Günlük demir gereksinimi
  • Erkekler için 10 mg
  • Kadınlar için 18 mg
  • Gebelik döneminde 27 mg
  • Emzirme dönemi 18 mg
  • Ergenlik dönemi 15 mg
  • Çocuk için 10 mg
Bazı besinlerin demir içerikleri ve demir emilimini artıran C vitamininden zengin besinlerle öneriler
*4 adet köfte (az yağlı dana eti–120 gr) = 3,6 mg demir içerir- yanında bol limonlu salata demir emilimini artırır.
*1 yemek kaşığı pekmez=1 mg demir içerir- C vitamininden zengin portakal suyunun içerisine pekmez eklenerek demir mineralinden daha fazla yararlanılır.
*1 büyük boy yumurta sarısı=0,7mg demir içerir– kahvaltıda yanında söğüş sebzeler( domates, salatalık, biber, maydanoz) tercih ederek demirin vücudumuza daha fazla katkısı sağlanır.
*1 porsiyon kuru baklagil yemeği (60 gr) = 4,2 mg demir içerir.- yanında C vitamininden zengin brokoli ile bir öğün yapılabilir.
*Fındık/badem/ceviz (yaklaşık 10 gr) = 0,3 mg- yağlı tohumların yanında 1 orta boy kivi veya 8 çilek tercih ederek hem demirin biyoyararlılığını sağlarız hem de güzel bir ara öğün yapmış oluruz.
Share:
Devamını Oku..

Demir Eksikliğinin Tedavisi

1. DEA’nın nedeni araştırılır: Özellikle süt çocukluğu ve adolesan dönemde DEA gelişmesine en sık yol açan neden, artan demir ihtiyacının beslenme ile karşılanmamasıdır; çocukluk ve adolesan dönemde altta yatan kanama, parazitoz veya çölyak hastalığı gibi emilim bozukluklarının araştırılması önerilir.
2.  Tedavide öncelikle, demir eksikliğinin nedeni ortadan kaldırılır.
3. Demir eksikliği tedavisi:
A- Demirin ferro (+2) tuz formunu içeren ilaçlar (ferro sulfat) kullanılır. Hastalar oral olarak bu formu tolere edemezlerse ferri (+3) formunu içeren ilaçlar da kullanılabilir.
B- İlaç dozu, hastanın anemisinin derinliğine göre, 3-6 mg/ kg/gün elementer demir içerecek şekilde ayarlanır. Günlük toplam doz iki veya üçe bölünerek verilir. Hafif anemilerde demir ilaçları tek doz olarak da verilebilir. İlaçların emiliminin en yüksek düzeyde olması için aç karına alınması (yemeklerden 2 saat sonra) istenir.
C-  Oral demir ilaçlarının yan etkileri (bulantı, kusma, dispepsi, konstipasyon, ishal, gaz, dışkının siyah renkli olması,dişlerin siyaha boyanması) konusunda hasta/ailesi bilgilendirilir.
D-  Dişlerin siyaha boyanmasını en aza indirmek için, damla veya şurup formunun dilin arkasına doğru, dişlerle temas etmeyecek şekilde verilmesi; ilacın meyve suyu veya su ile seyreltilerek verilmesi; ilacın bir pipet ile verilmesi önerilir.
E- Oral demir ilacı kullanımına tahammülsüzlük sıktır. Böyle bir durumla karşılaşılırsa, ilaç 1-2 gün kesilir. Daha sonra düşük bir dozdan başlanarak, hasta tolere ettikçe dozu artırılarak 4-5 gün içinde ideal doza çıkılır.
F- Demir emilimi, antiasitler, proton pompa inhibitörleri, histamin 2 reseptör antagonistleri, alüminyum, magnezyum, kalsiyum veya çinko içeren bazı ilaçlarların birlikte kullanımıyla azalır. Demir, bifosfonatlar, tetrasiklin, kinolon, levodopa, metildopa, levotiroksin, penisillamin gibi ilaçların emilimini düşürür. Bu ilaçlarla, demir ilaçları arasında en az 2 saat ara verilmesi önerilir. Demirin, çinko ile bir arada verilmesi önerilmez.
G- Demir eksikliği saptanır saptanmaz, demir tedavisi başlanır. Hastanın hemoglobini 2-4 haftada 1-2 g/dl artar. Bu dönemde hasta, durumuna uygun sıklıkta tam kan sayımı kontrolü ile takip edilir.
H- Hastanın anemisi, uygun demir ilaçları ve altta yatan hastalığın tedavisiyle, 1-2 ayda düzelir. Anemi düzeldikten sonra 2-3 ay daha vücut demir depolarını doldurmak için tedaviye devam edilir.
I- Kalp yetmezliğine neden olacak derinlikte bir anemi veya hipoksinin eşlik ettiği bir durum (örn. Ağır akciğer enfeksiyonu) söz konusuysa hastaya eritrosit süspansiyonu verilebilir. Hastanın durumu düzeldikten sonra demir tedavisi başlanır.
İ- Ağızdan demir tedavisi her zaman ilk seçenektir. Oral demir tedavisine uyumsuzluk veya tolerasyon güçlüğü varsa, demir emiliminde sorun varsa, devamlı kan kaybı mevcutsa parenteral demir tedavisi verilir.
J-  Parenteral tedavide demir sukroz, demir glukonat (Türkiye’de bulunmuyor) veya demir dekstran verilebilir.
K- Parenteral demir tedavisinin yan etkileri; anafilaksi, artralji, miyalji, ateş, kızarma (“flushing”), hipotansiyondur. Hastanın % 0,5-1’inde anaflaksi olabileceği için küçük bir test dozunu takiben 30 dk beklendikten sonra ilacın uygulanması önerilir. Günlük dozu, 100 mg/gün geçmeyecek şekilde toplam doz bölünerek İV infüzyon olarak verilir. Çocuklarda kas kitlesi fazla olmadığından, İM enjeksiyonla emilim değişken olduğundan, ağrı ve deride renk değişikliğine yol açtığından, İM enjeksiyon genellikle tercih edilmemekle birlikte zorunlu durumlarda dikkatle uygulanabilir. Parenteral tedaviye cevap oral tedaviye alınan cevaptan daha hızlı değildir.
L- Oral demir tedavisine yanıtsızlık söz konusu ise;
  • Ailenin ilacı düzenli ve uygun verip vermediği sorgulanır.
  • Dozun yeterliliği ve önerilen ilacın kullanılıp kullanılmadığı kontrol edilir.
  • Demir kullanımını ve emilimini etkileyen faktörler gözden geçirilir.
  • Demir emilimini bozacak ilaç alımı sorgulanır.
  • Vitamin B12, folik asit eksikliği gibi birlikte olabilecek durumlar araştırılır.
  • Kanama odağı araştırılır.
  • Yanlış tanı olasılığı gözden geçirilir. Tüm hipokrom mikrositer anemilerle ayırıcı tanı yapılmalıdır: Hemoglobinopatiler (özellikle talasemi minör), bakır eksikliği, çinko eksikliği, kronik hastalık anemisi, kurşun intoksikasyonu, sideroblastik anemiler, v.b.
M- Son kontrol, tedavi sonlandırıldıktan 1 hafta sonra önerilir. Bu kontrolde tam kan sayımı ve serum ferritin düzeyi (CRP ve ESH ile birlikte) bakılır. Hasta ayrıca 3-6 ay sonra bir defa daha değerlendirilir
Share:
Devamını Oku..

Demir Eksikliğinin Neden Olduğu Sorunlar

Kansızlık, tedavi yapılmadığında ya da geciktirildiğinde önemli sonuçlara neden olabilir. Çocuklarda; Büyüme olumsuz etkilenir genelde yavaşlar. Fiziksel aktivite azalır. Hastalıklar daha sık görülür. Algılama, öğrenme ve yorumlama fonksiyonları azalır, dikkat dağılması, yorgunluk ve ilgisizlik artar (okul başarısı düşer). Yetişkinlerde; Sürekli yorgunluk hissi vardır, halsizlik oluşur, iş gücü azalır. Hastalıklar daha sık görülür.

Günlük demir ihtiyaçı ve kaybı ne kadardır?

Günlük demir gereksinimi 1-3 mgr. kadardır. Bunun % 5-10 duedenum ve proksimal ince barsaktan emilir. Günlük kayıp 1 mgr dır. Ter, dışkı, idrar, dökülen hücreler ile kaybedilir.

Demirin vücut için önemi nedir?

Demirin vücuttaki en önemli görevi ise “hemoglobin” yapımıdır. Hemoglobin, kanımızdaki alyuvarlarda bulunur ve tüm dokuların yaşaması için gerekli olan oksijeni taşıma işlemini gerçekleştirir. Diğer bir deyişle, oksijen yaşantımız için ne kadar önemli ise oksijenin kullanılabilmesi içinde demir o kadar önemlidir. Demir, insan vücudunda toplam 4 gr kadar bulunmasına karşın, biyolojik yönden oldukça önemli ve eksikliğinde ciddi sorunlara yol açan bir elementtir.
Share:
Devamını Oku..

Demir Eksikliği Neden Olur?

Demir eksikliği anemisi, vücuttaki demir miktan gereken ölçüde Hemoglobin yapılmasına olanak vermeyecek kadar az ve yetersiz olduğu zaman meydana gelir, Vücuttaki bu eksikliğin bir çok nedeni vardır. Çocuklarda ki demir eksikliğinin ana nedenigereksinim artması, yetersiz alım, ender olarak da kanamayla demir kaybının olmasıdır. Genellikle alınan demir ile çocuğun gereksinimi arasında dengesizlik söz konusudur. Artmış olan gereksinim yeterince karşılanmazsa özellikle bebeklik ve çocukluk döneminde demir eksikliğine neden olur.
Demir yönünden zengin besinlerin ve demir ile zenginleştirilmiş mamalann yeteri kadar tüketilmemesi ya da demir içeriği az olan besinlerle beslenme alışkanlıkları gibi besinsel yetersizlik ve demirin barsaklardan emilimini engelleyen yalnızca inek sütü ve tahıl gibi besinlerin fazla tüketilmesi gibi besinsel etmenler nedeniyle demirin yetersiz alımı demir eksikliğine yol açan en önemli nedenlerdir.
Aynca süt çocukluğu döneminde inek sütü duyarlılığı nedeniyle barsaklardan gizli kanama, ergenlik ve hamilelerde adet kanamaları yolu ile demir kaybının artması ve bunun besinlerle karşılanamaması diğer bir nedendir.
Ağrı kesici ilaçların sürekli kullanılması ve düzensiz beslenme de kansızlık riskini artırır. Düşük sosyo-ekonomik düzeyde olanlar, vejetaryenler (et yemeden beslenenler), ülser, paraziter hastalık gibi kronik hastalıkları olanlarda kansızlık sıkça görülür. Demir emiliminin bozulduğu durumlar; uzun süren ishaller, kronik enfeksiyonlar, sindirim sisteminde bozukluklar vücuda alınan demirin emilimini bozarak kansızlığa neden olabilir. Kurşun zehirlenmesi; özellikle yoğun araç trafiğinin yaşandığı kent merkezleri başta olmak üzere akaryakıttaki kurşunun havaya karışması ile oluşan kurşun zehirlenmeleri de kansızlığa neden olabilmektedir.
Share:
Devamını Oku..

Demir Eksikliğinin Belirtileri

Demir eksikliğinde vakaların çoğunda bir belirti görülmez. Yapılan kan tahlilleri sonucu teşhis konabilir. Eğer hastalık ilerlemiş ve şiddetli ise halsizlik, solukluk, yorgunluk, iştahsızlık, kabızlık gibi durumlar oluşur. Fiziksel bir aktivite sırasında çarpıntı, nefes almada güçlük, çabuk yorulma hastalığın şiddetine göre ortaya çıkar. Hastalar pika toprak ya da kil, buz gibi yiyecek olmayan maddeleri yemek ister.
Bunlar dışında şu belirtiler olabilir:
  • Baş dönmesi, kulak çınlaması,
  • Ağız kenarında çatlaklar,
  • Tırnakların kaşık şeklini alması, çatlaklar oluşması,
  • Dilde kızarma, çatlak ve kabarcık oluşumu,
  • Yutarken zorlanma, ağrılı yutma,
Demir eksikliği olan çocukların yürümesi, oturması, konuşması gecikir. Bu çocuklarda davranış bozukluğu ortaya çıkar ve öğrenme güçleşir. Bağışıklık sistemi zayıflar ve hastalığa yakalanma ihtimali artar.
Çocukluk yaş grubunda demir eksikliğini belirtileri özgün değildir. Belirgin kansızlık ortaya çıkana kadar tanımlaması güçtür. Öylesine yavaş gelişme eğilimindedir ki sıklıkla bunları fark etmek zordur. Demir eksikliği anemisi yaş gruplarına göre farklı belirti ve bulgular verebilir.
Bebeklerde kansızlık ve demir eksikliği belirtileri; iştahsız, huzursuz, neşesiz, halsizdir, hareketleri yavaştır, uyku bozuklukları olabilir. Bu bebeklerde fizik muayenede göz kapaklarının içi, avuç içi, ayak tabanı, tırnak yatakları soluktur. Ancak bütün bu belirtiler silik kalabilir.
Çocuklarda kansızlık ve demir eksikliği belirtileri; ana belirtiler halsizlik, çabuk yorulma, iştahsızlık, huzursuzluk, çarpıntı, egzersiz yapamama, çabuk yorulma, daha ileri durumda nefes darlığı ve solunum güçlüğü gelişir. Bu çocuklarda en önemli bulgu solukluktur. Ayrıca demir eksikliği bu yaş grubunda fiziksel büyümeyi, bilişsel ve psikomotor gelişmeyi etkiler, infeksiyonlara direnci azaltır ve okul başarısını etkiler.
Yuva ve okul çocukları, yorgun görünürler, okulda öğrenimleri yetersiz ve algılamaları bozulmuştur, isteksizdir, öğleden sonra desrieri izlemeleri çok güçtür, dikkat hafıza ve öğrenmeyi etkiler ve yetersiz olur, dikkat azlığı, öğrenme güçlüğü, problem çözme güçlüğü, okul başansında azalma ve daha içe kapanık ve çekingen davranma gözlenir.
Share:
Devamını Oku..

Demir Eksikliği Nedir?

Anemi (Kansızlık), kandaki hemoglobin miktarının erişkin erkeklerde 13 g/dL, kadınlarda 12 g/dL değerlerinin altına düşmesidir. 6 ay ile 6 yaş arası çocuklarda 11 g/dL nin, 6-14 yaşlarda 12 g/dL’nin altı kansızlık olarak kabul edilir. Yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, çabuk yorulma, çalışma kapasitesinde azalma, sık hastalanma, iştahsızlık, bulantı, ciltte göz kapaklarının iç kısmında ve avuçta solukluk, çarpıntı ve nefes darlığı, normalden fazla üşüme, konsantrasyon bozukluğu genel kansızlık belirtileridir. Kansızlık, tedavi edilmediğinde ya da tedavi geciktirildiğinde önemli sorunlara neden olabilir. Çocuklarda; büyüme olumsuz etkilenir ve yavaşlar. Fiziksel aktivite azalır. Hastalıklar daha sık görülür. Algılama, öğrenme ve yorumlama fonksiyonları azalır, dikkat dağılması, yorgunluk ve ilgisizlik artar, okul başarısı düşer. Kansızlık tedavisinde öncelikle, demir eksikliğinin nedeni ortadan kaldırılır. Özellikle süt çocukluğu ve adolesan dönemde demir eksikliği anemisi gelişmesine en sık yol açan neden, artan demir ihtiyacının beslenme ile karşılanmamasıdır; çocukluk ve adolesan dönemde altta yatan kanama, parazitler veya çölyak hastalığı gibi emilim bozukluklarının araştırılması önerilir.

En sık rastlanan anemi türleri demir eksikliğine bağlı anemi, folik asit eksikliğine bağlı anemi ve Vitamin B-12 eksikliğine bağlı anemidir. Kan yapımında önemli rol oynayan B12 vitamin eksikliği daha çok vejetaryen (et yemeden beslenenler ) diyetle beslenen kişilerde olurken folik asit eksikliği ise yeşil yapraklı sebzelerden fakir bir diyetle beslenen kişilerde ortaya çıkar. Ancak bu iki besinin eksikliğine bağlı anemiler, çocuklarda demir eksikliğine bağlı kansızlık kadar sık görülmezler. Demir eksikliğine bağlı kansızlık çocukların hem zeka düzeyini hem de bedensel gelişimini olumsuz etkilediği için çok önemlidir. Dünyada her 5 çocuktan ikisi ( % 40’ ı) kansızdır, ancak pek çoğu bu durumlarını ne yazık ki bilmemektedir. Gelişmiş ülkelerde 0-5 yaş arası çocuklarda kansızlığa rastlanma sıklığı % 4-20 iken, az gelişmiş ülkelerde aynı yaş grubunda bu oran % 80’lere kadar çıkmaktadır. Ülkemizde bu oran % 50 (her iki çocuktan biri) gibi oldukça yüksek bir değerdedir.
Share:
Devamını Oku..